Bizi üzen neyse burda bitsin!

| | 0 yorum
Bir çok zaman bir çok değişik dertlerle uğraşıyor insan hayatta. Bazen de çok değişik insanlarla... Yaş ilerledikçe kelamın artıyor da meramını anlatacak dermanın kalmıyor. Ya da bir kaç odun sen ne diyorsun onu bile anlamıyor, dinlemiyor. Odun derken, ağaç yaşken eğilirden geliyormuşuz, demin okudum 029ur öyle diyor. Kendi kendine yetebilmeli mi insan, kesinlikle hayır. Ve tek bir başkasıyla da bitememeli. İşte hepsi hem odun, hem memeli. Hıyarla %50 aynı özellikleri taşıyoruz. Beyaz biri bana anlatsız diyor, adam %50 hıyarsın diyor, Kadir Çöpdemir seviniyor. Böyle entellektüel olunuyor. Başkalarının açık kaygıları başkalarının "hobaa bunu mu taktın ablam" kaygısına dönüşüyor. İstiyorum ki sevdiğim, kanımın ısındığı insan biraz incelikli olsun, ona da her kulun kudreti yetmiyor yüce Tanrım. Çok Şükür.

Not like the other Girls!

| | 0 yorum
Annem bana sen çok güçlüsün, düşsen de hemen ayağa kalkıyor, düşen herkesi sırtlayıp yola devam ediyorsun dedi. Sanırım iyi birşey bu, sanırım bunu takdir ediyor. Takdir edilmek güzel :).

Kafama s..ayım!

| | 1 yorum
Biliyorum, bazen çok derin konuşuyorum.

Büyüdük büyüdük de şahsen yaramadığını düşünüyorum.

Yine her sıradan okul günü gibi bir okul günüydü, yine her sıradan cümle gibi anlam yüklüydü; "Üniversite öğrencisi neden tepkisini göstermez?".

Peki;
1) Yemekhane eylemine katılan başarılı bir öğrenci neden okuldan atılır?
2) Neden hocalar dersten çıkar gider de öğrenci çıkınca notla tehdit edilir?
3) Neden öğrenci tüzükleri okul yönetimi tarafından tekdüzeleştirilir?
4) Neden siyasi yapıya teğet geçmeyen bir olayda Atatürk ilke ve inkilaplarına bağlılık sözü verilir?

Ayrıca;
Diğer milletler, barbar, cani, psikopat liderlerini tarihlerinde yer verirken, neden bizden hiç sütü bozuk çıkmamıştır da tarihte böyle bir lider yoktur?

Neden bu memlekete demokrasi bir türlü gelemez.

Böyle bir milletin evladı olduğum için, üzüleyim mi sevineyim mi bilemedim.

Ardımdan deli diyorlar, belki de yalan değil, yanımda bile uzaksın, nasıl dayansın gönül...

| | 2 yorum
Hadi eğlenelim. Merhumun ruhu öldü, nasıl bilirdiniz yazın buraya yorum olarak. Ana sayfaya taşıyacağım. Kesinlikle kişisel tatmin değil, eleştirilerin, küfredenlerin, hatta sallayanların bile başımın üstünde yeri var.

E hadi, buyrun...

Ben kendimi, başlıkta bildindiğimi sandığım gibi yazdım :)...

Cartman der ki;
Nicki gibi kendisi de farklıydı, Lünüx aleminin tek prensesiydi.
Yorum:
Burdan özgür yazılımın ruhuma yansıdığını anlıyoruz sanırım.

Bir anonim der ki;
cenaze namazı esnasında;

A: Abi birinci tekbirden sonra sübhaneke'yi mi okuyoduk?
B: Birinci şart namaz esnasında konuşmamak, istersen bu konuyu helvalarımızı yerken ayrıntılı bi şekilde konuşuruz.
A: Namazdan sonra kaçarım ben, öleden sonra işim var, helvayı melvayı bekleyemem.
B: Olum sus!
Yorum: Adam şimdiden helvamı kardırmış, ama en azından cenazeme gelmiş, özen göstermiş, demekki helva kadar olmasa da beni de sevio...

I'm not o-f.king-kay!

| | 0 yorum
Hiç derli toplu birşeyler beni bulmaz ben hep parçalanmışları bulur, toparlamaya çalışırım sanırdım. Ama dünyada rastladığım en muntazam şeyi ben parçalamışım. Dinlediğim dertli her şarkıdan kendime anlamlar çıkarıyorum, ben isteyince meramımı anlatcak cümleleri kuramıyorum. Ruhum, kabim aklımdan ayrıldı, siste kayboluşunu izliyorum. Korkmuyorum yokolur diye, ben sisi zaten seviyorum. Şarkılar içinde biri var, ben söylüyorum, size söylüyorum; "he" dediğim "Tanrı", "she" dediğim "ruhum" oluyor. Bazıları kaderine belalar la karşılık veriyor, bazıları benim gibi gerçekleri söylüyor;

oh vivid girl
i wish you well
i watch you burn
in humid hell

no sleeping pills
no old tattoos
will save you now

he'll never change
he's just too vague
he'll never say you're beautiful

oh vivid girl
i wish you well
i really do, i really do

the apple fell far from the tree
she's rotten and so beautiful
i like to keep her here with me
and tell her that she's beautiful
she takes the pills to fall asleep
and dreams that she's invincible
tormented dreams she stays awake

oh vivid girl
i wish you well
i watch you sit
i watch you dwell

no crooked spine
no torn up rag
will never save you now

he'll never change
he's not like me
he'll never say you're beautiful

oh vivid girl
i wish you well
i really do, i really do

(i wish you well, i wish you well
i wish you well, i wish you well)

oh vivid girl
i wish you well
i'll sit right here
i'll never tell

no tender scar
no twist of fate
will save you now

he''l never change
he's just not there
he'll never say you're beauiful

oh vivid girl
i wish you well
i really do, i really do

she's empty and so beautiful
i'll keep her here with me
(scarling...)

Yaprak dökümü

| | 2 yorum
İçimdekilerin hepsini dökmek istiyorum ama hiç dinlenemiyorum. Hemen ama'lar sen böyle yaptın da ondan böyle oldular. Sorgular, anlayışsız tavırlar. Anlatmama en anlam veremeyen insanlar anlatır anlatmaz bana kızmaya başlıyorlar. Onlara kendime kızgınlığımı anlatıyorum, bana daha çok kızıyorlar. Hepiniz suçlusunuz benim üzüntümden. Konuşmuyormuşum, kapalı kutu olmuşum. Ben size ne anlattım şimdiye kadar, hangi derdimde yanımda siz vardınız. Hep dertlerini dinlediğim insanlar, derdime ortak olmak için şimdi yanımdalar. Kimseye anlattıklarım anlamalı gelmiyor, her ümran vakası gibi ilginç şeyler bu olanlar. Ben farklıyım, ben radikalim, ben uçlarda yaşıyorum hayatı. Notlarım kötü, kavga etmekten çekinmiyorum, sorunluyum ben zaten. Hayattan hakkınca ben keyif alıyordum, onlar başarılı oluyordu, şimdi de ben üzülünce bu onların kanıtı oldu.

Bu yazıyı okuyupta ümran noluyor diyen bir Allah'ın kulunu dahi görmek istemiyorum. Oluyor, dinlemeyi bilmediğinizden yalnızca benim içimde fırtınalar kopuyor.Bir tek anlatabildiğim insan derdimi dinlemiyor. Kafamı sokup, düşünecek bir delik arıyorum, kimse dertli insanı yanında istemiyor.

Ben başkasının bildiğini kolay kolay kabul etmem, bir kulağımdan girip, bir kulağımdan çıkacak sözler söylemek yararsız bana. Ben aslında anlatmam da, dinlemeyen onca insana kızmak ta haksızlık onlara. Düşünecek vaktim, unutacak takatim yok. Bir sürü aptal sınavım var, mezun olamazsam annem var. Hayattan çok yoruldum, ama hayatsızlıktan da cok korkuyorum.

Hala bir parça umudum var, ona da imkansız diolar. Keşke bu son benim iradem dışında gerçekleşse. Bu çözümmü evet çözüm. Çözüm ulan, bazen bir tek bu çözüm. Devam eden bi hayat dönmeyen bir dünya, ve olmayan sabahlarda bir tek bu çözüm.

Onur bana sen kendini çok seviyorsun dedi, kendini güçsüz göstermeyecek kadar çok dedi. Al bak herkes görüyor. Tamam başka yapamam ama bak işte burda, yukarda duruyor. Hasta üzgün mutsuz princess. sickprincess....

yazıyı baştan okumaya kalktım, tıpkı ümitsiz beceriksiz bir insan gibi felaket yazmışım. Yine ne dediğim anlaşılmıyor, alın işte benim elimden gelen de bu kadar oluyor.

senin şarkın

| | 0 yorum
Cümlelerimi göz yaşına düşürdüm, kurudu gitti, kağıt mendillerle çöp köşelerinde. Kanımı gördüm bugün, bana hiç değerli gelmedi. Asık bir yüzün gülmesi belki dünyalara değerdi. Gittikçe silikleşen bir yara izi gibi, kendime amaç bildiğim zaferlerim. Çok uzağım neşeli zamanlarıma, Ah, yine mevsimden...

It's the way, that it makes you cry!

| | 0 yorum
Hayatta herşeyin öcünü alan ben, bir intikamın pençesinde can çekişirken, yarısını da peynir ekmekle yediğim 3 gram aklımla bir çıkış yolu bulmaya çalışıyorum. Utanıyorum, geçmişimden, yaptığım hatalardan, aldığım salak saçma kararlardan, ve aptallığımdan. Aklımı başıma getiren de ben değilim, hataları yapan da ben sanki. Ve uçurumun kenarında bu tarafa doğru koşmama kararını ta en başından almamaya pişman ben, sallanıyorum. Düşünce ya da kurtulunca olacakları kabus, hiç olmamıştan yol alanları güzel düşler sanıyorum. Tek düze olmayan bir hayatı kavrayamıyorum.

Hiç bencil olmamak adına bencilce davranmamak lazım şu hayatta, başkası dese kendizi camdan atacağınız cümleleri, bir yakınınızdan işitiveriyorsunz tavsiyeler adı altında.

Aklım başıma gelmiş te yazıyorum sanmayın bu cümleleri, hiç tutturamadım şu gezegenede , aynı anda ikisinin yerini. Kollayın artık benden kendinizi.