Down By Law

| | 0 yorum
Göte gelenler...

Yagmur var İzmir'de. Bir sıcak oluyor hava bir yağışlı. Hep de benim kuaföre gideceğim günleri buluyor mübarek.






Hehe gördünüz olmuyor. Yazamıyorum, ay şekerim şöyle işte böyle gibi hayat memat meselelerini. Küçükten ,not olarak bile alsam, her kağıt parçasını annem okuduğundan, çantalarımı, kitaplarımın arasını, defterlerimi didik didik ettiğinden, günlük tutamam. Allahtan blogumu henüz keşfetmediler. Bir şüphelensem yakarım buraları, bir an düşünmeden. Dünde birini kırdığımdan buraları yakıveresim geldi ama artık dert değil. Tevekkeli iyi çıktı, en ufak bir merhamet göstermeksizin yüreciğime su serpti, neyse, geçelim.

Rain like an evil enemy attacks the main street. Resmi bulduğum yerde böyle yazıyor. İnsanlar selam verse bu ara bana öyle geliyor. Hayatta hiçbirşey yetişmiyor ve ben de hayatın hiçbiryerine yetişemiyorum. Tek korkum birileri beni kötü bilecek, sevmeyecek. Bir aşabilsem bunu. Yepyeni bir hayatın hayalini kuruyorum.

Onlara karşı hiçbir sorumluluk hissetmediğim insanlar iyiliğimi suistimal edip beni sürekli istedikleri yöne çekiştiriyorlar. Daha buna ne kadar dayanırım bilmiyorum. Aslında herkes yanacak bir gün, şimdiden burnuma çok kötü kokmaya başladılar. (Alınma üstüne sen değilsin...) Herkeste değil bazıları. Dur dur. Kimse korkmuyor aslında, demin duşta farkettim, kokular benden geliyor, çürüyen benim bedenim. Ayaklarım vücudumu taşımak bile istemiyor, ağrı yaptı mübarekler.

Neyse olur böyle bazen. Bir anda sebepsiz yere çok mutlu olursunuz. Yağmur öncesi sıcağı gibi... Sonra rain like an evil enemy attacks the main street. What a f.cking world this is. Di mi? O da değil.

Herkese selamet diliyorum. Aynı ekosistemde yeni bir mantar türü yetiştirmeyi deneyeceğim. Gözüme görünen en sevimli çözüm en olabilir değişiklik bu şimdilik.

Fight for your Right!

| | 0 yorum



Daha az stres, daha az kaygı... Ya birileri beni ittire kaktıra büyütüyor, ya da tecrübe ile irfan sahibi de olmaya başlıyorum. Aynı zamanda savaşma enerjimi işlere harcamaya tercih ettiğimi görüyorum. Beni de bozdu koca dünya da zaten bekliyordum.

Bir kaç model, bir kaç dış taktikle ilerliyorum pek tabii. Kendi kendime ilerlemek için çok zayıfım. Güçlüyüm, çabuk toparlıyorum ama pek kırılganım.

Hepimizin doğruları arasında iyi insan olmak var, ama kendine iyi ama insanlığa. Amalar yüzünden uygulayamadığımız dürüstlük, alçak gönüllülük gibi erdemler var. Mutlu olmak, mutlu etmek var. Belki bir kaçımızınkin de düşenleri kaldırıp, yardım etmek var. Peki kaçımızınkin de tüm bunların anlamsızlığına birilerini inandırmak var.

Evet, o böyle değişik bir insan. Buna inanıyor. İnanmış olmak için ve birilerine bunu kanıtlamak için değil, buna gerçekten inandığı için. Ona tüm içtenliğimle birşeyler anlattığımda ,çok gerekli gördüğünden değil de ben istediğimden, beni buna inandırıyor. Anlatılmaz bir durum ama hayat onun gözlerinden daha kolay, katlanılabilir görünüyor. Küçük mutluluklarım inanılmaz gelebiliyor.

Hayat çoğu zaman gülüşü kadar güzel :).

Peki o doğruları için savaşmıyor mu? Savaşıyor ama her savaştan zaiyatsız ayrılıyor. İki tarafı da eşit derecede kolluyor. "Ölçü" bunun adı. Ölçülü davranıyor.

Haydi Erkekler Savaşa

| | 0 yorum
Yüzyıllardır patırtılı gürültülü bir şavaş vererek yaşıyoruz erkeklerle. Kendimizi erkeklerin yazdığı romanlarda ki soylu güzeller sanıp, bu yüce mevkiinin karşılığı olarak kölelikle itaat ediyoruz. Arada bir bu uyum ve barış durumunu bozup kuşanıyoruz kılıçlarımızı. Ardından ya boynu bükük savaş alanını terkediyoruz ya da esir düşüp köleliğe devam ediyoruz.



Hiç şikayetçi değiliz bu durumdan. Emin olun ben de değilim. Benden sevgiliye armağan,

Sen yeterki sev kulun olayım
Bir dile bin yıl kölen olayım
Boynuna koynuna dolanayım
Mahşere kadar...*

İadeli tahütlü hediyem ne sen o adreste oldugundan ne de ben yollamaktan cayacağımdan gün olur posta takılır kalır.

*sertab

Batmadık ama su alıyoruz hala...

| | 0 yorum


Biliyorum artık çok zor çok
Kuracak yeni bir hikayem yok
Yine de uğraşıyorum rastgele
Ve eskimiş kelimelerle*

-Bu gün yalnız mısın?
+Hayır
-Evet öylesin
+Belki
-Bak işte yalnızsın
+Hayır
-Yalnızsın işte
+Sen varsın.

Bu ne biçim hikaye böyle?**

*Teoman
**MFÖ
| | 0 yorum
"Dünya henüz oluşmamışken aşk vardı." Bu senelerin uzunluğu ile aşkın gücünü imgeleyen bir anlatım değil. İnanca bağlı, kitap cümleleriden çıkarımsanılmış dogmatik bir olgu hiç değil. Bu utangaç bir temenninin insanı kandırma gücü. Saflık... Ezelden ebediteye uzanışın mütavzı simgesi.

Hayallerimle yaşamak istiyorum. Dünyayı herhangi bir şekilde değiştirmeyeceğim. Dünyamı hayallerimle ya da hayal kırıklıklarımla ebeliştireceğim. Gün gelir ben gideirm,sana yazdığım bu satırlar kalır. Okursun düşüncelerin değişir, banane. Okursun, hayallerim gerçekleşir.

Herkes kaderini mi yaşıyor,inanma buna. İnsan yaşamak istediğine erişiyor, belki fiziken hissedemese de. Çok sevmişim, sevmemişsin ne çıkar. Koyarım ben başımı içimin dizlerine*.

Denizlerin sakin hali dışım fırtınası içimde, tutsak etmem bir dakikalık vuslata kendimi. Güler gezer eğlenirim seninle. Al dolma parmakların senin olsun, dünyanın en güzel gülen gözleri zaten benimle.

Hep mutlu olamaz insan hayatta. Olmamalı. Dışım coşar içim ağlar kime ne. Be giderim aklım bende gönlüm İstanbul'da kalır, iyi bil beni yine de, son bakışın aklıma takılır.