Start Wearing Purple

| | 15 yorum
Bi' şe'ler dört dörtlük olsun istedin mi olmaz ya, bişiler boktan gitsin istedin mi gider ama.. Ben şimdi bu durumda ne diim. Çok şükür mü?

Her geçen gün bir öncekinden daha iyi olabilir

| | 0 yorum
-Bir daha kimseye haddini aşma cesaretini vermeyecektik değil mi kızıl gezegen?

+Alçakgönüllük büyük meziyet efendim.

what the f.ck

| | 0 yorum
Şimdi durum şu;

Bi dene delükanlı var. Eyi hoş, boylum poslum meaşallah. Emme velakin köyü möyü belli deel, kuzgun avare gezer meydanda. Ağamın kızı buna yanmış, ağama der, haber sal istesin. Ağam endişeli kuzusunu nasıl versin. Dağda ya çakal gezer ya kurt. Der kızım sen bu adamı unut. Kız ağlar zırlar, kendini odalara kapar. Nuh der peygamber demez, su içer yemek yemez. Ağa babam perişan, garip anam perişan. Yaşlı bilge karılar der, yok mu bu kıza başka yaraşan.

Günler geçer de öle çok değil. 3gün ilaa 4 şafak arası, haber gelir delükanlı vurulmuş, bayaa ağır yarası. Ağa kızı birden uyanır, mutfağa koşar dolanır.

5. sabah bir haber gelir, gitti burdan ama az sakattı denir. Ağa kızı omzunu silker, ben güçsüz adama varmazdım der. 5 güne kalmaz ağa babasının huzuruna gider.

"Ağa babam, beni affet, bu topraklarının tek sahibi kanımızda ki kudret. Aramıza gireni barındırmadı, onu sana layık bile bulmadı. Ben dolandım, adaylara baktım. En iyisini babam bilir dedim ama gönlümün kaydınığını anama da çıtlattım. Varın köy meydanına anamla bir daha bakın. Beğendiğiniz er ilen artık düğünümüzü yapın."

Ağa babası kızar,olmaz öle şey der. "Ağa kızı yas tutmazsa şerefimize leke sürer. Sana 10 yıl yas buyurdum, giden yiğidinin ardından. Anan bana dedi o eri, onu ablana alıcam."

Ağa kızı ağlar zırlar, ağamın eteklerine kapanır, ağamdan ses gelmeyince çeker ayaklarına dolanır.

Ağam der yetti küçüldüğün, evvelden az büyük olaydın da olsaydı bu senin düğünün. Hiç bir hayasızlık cezasız kalmaz. Ben vermesem hak kesecek cezanı, inan daha iyi olmaz.

Ötesi pek lazım değildir ya, ağam en fazla beş ay dayanır. Evlendirir bu kızını da der "artık böyle şirrete en fazla seveni katlanır".

Can I devel Drem without You?

| | 4 yorum
~
Yes I can.

She is happy
She is mad
She is coder
Nothing is bad!

Mucks!

evet, ben belki böyle seviyorum

| | 0 yorum
yataganlıyım...
bir de, fenerbahçe roberto carlos'la atağa kalkarken ve semih iki kişi arasında kafayı vururken ben yanlış ekrana bakıyorumsam, sırf senin yüzünden.

sırf bu yüzden;

"kabul edilmediğindendir sanırım ellerin yerine milli takımı tutuyor olmam, ne bilim, ne fen, bizi edebiyat kurtaracak sevgilim. (yes, amin.)"

seni ben ellerin olsun diye mi sevdim

| | 0 yorum
Bu kadar çok şarkı dinlersen ve her şarkının hayalinedeki klibindeki baş rolü kendine biçersen, böyle karışık, böyle şapşal olursun.

Ne doğru ne yanlış bilemiyorum. Günlerdir tek dileğim bir yalana inanmış olmamak, ama bir türlü neye inandığıma hatta neyi ümit edeceğime bile karar veremiyorum. Evet en güzel şarkıları o söylüyor, ama o da en fazla 5 saniye sürüyor. Zaten bu da içime oturuyor, çünkü kime söylüyor belli değil.

En kötüsünü alıcam diyorum, umudetmeden yapamıyorum.

Al işte bu yazıyı bitirecek kadar bile kendime gelemiyorum. Bitmedi ama levent yüksek bağırır ya;

ölürüm yoluna ölürüm de yine boyun eğmem, yakarım dünyayı uğruna ama sana eğilem, diye.

İşte ben bu yüzden konuşamıyorum.

ben seni çoktan unuturdum ama, ah bu şarkıların gözü körolsun

| | 0 yorum
Kaderimde bu da mı vardı
Sevdiğimi başkalarıyla
Göreceksem eğer kör olsun bu gözler
Görmeyeyim bir daha...

İlla çıkacak birinin gözü, hayat ne garip, caponlar falan!

Birand Yorumladı

| | 0 yorum
Ufakkene birand her şeyi bilir zannederdim. Şimdi anladım ki en azından her konuda konuşabiliyor.

sayın Birand,

bir de halet-i ruhiyeme el atsanız, analiz teşhis lütfen piliğs...

Vasiyetim tüm dostlara, türkülerle gömün beni

| | 0 yorum
İnsan ailesini seçemez der hep o ama biz bunun boyunduruğunda kalacak kadar aciz insanlar olamadık hiç. Onla kardeş olduk, bizden başka kimse istemese de. Bu gün kardeşimin doğum günü, ona doğum günü mesajı yazarken aşık veysel'in bir türküsüyle girdim söze. "Bin cefalar etsen almam üstüme", diye. Dedi ki; bilgisayarın başına bu türküyü mırıldanarak oturdum ve aynı anda mesajını gördüm, mutlu oldum.

Öz kardeşim de bu gün bir türkü gösterdi. Tam da ruh halime uyan bir türkü. Ve en sevdiğim sanatçının sesiyle dinledim.

Türkülerle serüvenim ise bir günlük değil. Yine bir kardeşimle bulduğumuz en güzel teşbih-i beliğ uygulamalarını yarıştırırken onun benim tüm cümlelerimi ezen cevabı yine bir türküden gelmişti;

-Lambada titreyen alev üşüyor.

Babam da türküleri çok severdi, bir sazı bile vardı. Babamı kaybettiğimde hatırasına başlıktaki türküyle sarıldım hep.

Sazımı asın duvara
Yalnız kalsın bahtı kara
Vasiyetim tüm dostlara
Türkülerle gömün beni.

Radyasyon Onkolojisi Binası girişinde 4 tane plazmada balık göstersinler

| | 0 yorum
Artık olmuş saçma sapan şeyleri isteyip elde edicem. Çünkü ne zaman güzel bir hayale sürüklesem kendimi kaka insanlar hep canımı sıkıyorlar. Yazmaktan da çok soğudum artık. Boğazımı o kadar çok sıktılar ki hiç bir hevesim kursağımdan geçemez oldu! Tadını bile alamadan tükürmek zorundayım artık bütün neşemi..

Land of Sunshine

| | 0 yorum
Küçücük fareler ağlıyorlarmış
Gidip alalım, ağlamasınlar
Anneleri bu gece evlerinden kaçmış
Gidip bulalım, utanmasınlar

Ulan Hırsız!

| | 2 yorum
Annemi korkutan ibiş;

Mutlaka sebeplerin vardır bunu yapmak için ama bunlar haklı sebepler olamaz. Bir eve girip, size göre devede kulak şeyleri alıyorsunuz ama bilmiyorsunuz ki ne emekleri çalıyor, insanları ne kadar çok korkutuyor ve ne büyük can sıkıntılarına sebep oluyorsunuz.

Alacağın 3 kuruşluk şey için herkesi perişan ettin, n'abıcaz bakalım! Ula, bari cumartesiden başka bi gün seçseydin, kapıyı paralamak için. Bak ben de senin sinirini bozucam;

Görgü tanıkları senin için "şöle böle" diolar olummmm!

What the f.ck

| | 0 yorum
Şimdi yazacaklarım sadece bahsedilen meslekler içindeki bir takım kendini bilmezlere yöneliktir, işini doğru dürüst yapanlar hiç alınmasınlar.

Eskiden bazı reklamcıların bizi gerizekalı sandığına inanırdım, sonra aynı sevimsizlik bazı habercilerin de üzerine bulaşmıştı. Şimdi anladım ki bazı gazeteciler, olayın heycanı ile zeka geriliği problemi yaşıyorlar.

Röportaj yaparken açıkca verilen bir soruya açıkça alınan yanıtı aynen tekrar etmek, herhalde;
"Kafa durdu abicim, du' ben biraz vakit kazanayım", mantığıdır. (Hangi mantık? sorusuna cevabı henüz bulamadım! Bilim adamlarına bırakıyorum bunu.)

Bir de şu şehit çocuklarına alınan ayakkabıları, "Artık onların ayakkabıları var", diye anons eden haberci arkadaşlar da bir takım sorunlar yaşıyorlar sanıyorum. Fakirler de ayakkabı giyer, hatta her şehit evladı fakir, muhtaç olacak diye bir şey yok başlıklı hayat derslerinden kalmak, mutlaka bakanlık onaylı tam teçhizatlı bir hastane raporu ile onaylanmış bir soruna tekabül ediyordur herhalde!

Belirli Günler ve Haftalar

| | 2 yorum


Onuncu ayın onuncu günü
saat onbuçukta yanmış mumum der Feridun Düzağaç bir şarkısında. 10.10.YYYY güzel tarih gibi duruyor. Üstelik bu sene ramazana da denk geldi. Malesef edebi yeteneklerim ve yaratıcı zekam sınırlı bu yüzden ben arkadaşıma sembolik bir hediye vermek istiyorum. Bu gün;

~~~~~~~~~~Dünya G.te Gelenler Günü~~~~~~~~~ olsun. Ahah, iyiki doğmuşsun:) Bu espiriyi hiç unutmıcam sayende :).

Sen İnanmasan da, bir son var, anla, herkese inat!

| | 0 yorum
Ben bu şarkıyı seviyorum.

Fragile Dreams

| | 0 yorum

İzmir'den ya da İstanbul'dan güneye doğru yola çıktınız diyelim. Aklınızda Marmaris var. Muğlaya ilk göz kırpışınızla beraber bir yol ayrımına gelirsiniz. Bilirsiniz sağa dönseniz yolunuz Bodrum'a düz gitseniz Marmaris'e çıkar. O anda köşe başında ilginç bir şeyler takılır gözünüze, bu ne biçim bina, ulan bu ne kadar büyük bir site der ve geçer gidersiniz.

Biz de defalarca geçtik o sitenin önünden ama, bilerek. Artık hüzünlenerek. İçimizde kıpır kıpır bir şeyler hissderek. Evimiz, dünyamızdı o site bizim. Orada doğduk, orada yürdük orada konuştuk. ilk dostumuzu, hatta kan kardeşimizi bile orada bulduk. Sizin o şekline şemaline anlam veremediğiniz lokalde biz hem oyun oynadık, hem karnımızı doyurduk hem okuduk. Kimimizin nişanı, kimimizin sünnet düğünü, bazılarımızın doğum günü hep orada kutlandı, birbirinden ayrılmayan mutlu çocuklar olduk.

O site bize bir çocuğun ihtiyacından fazlasını verebildiği için o kadar büyüktü. Marketimiz de oradaydı, top sahalarımız da , hatta biz ilkokulu bile o sitenin içinde okuduk.

Gün geldi, emeklilik, tayinler bizleri birbirimizden ayırdı da bir arada duran yüreğimizi bölemedi, işte şimdi biz birbirimizi yine bulduk.

Yaşasın TEK IŞIK SPOR :).

Dreams that she is invisible

| | 2 yorum
Çok büyük bir hata olabilir ona bunu düşündürecek, çünkü o hep göz önünde olmayı sever diye düşünürdük. Parlak saçlarını güneşte ışıldatmak hobisi, dudaklarını ve yanaklarını olabildiğince kızartmak tutkusuydu bizim için, yanılmışız nitekim. O pırıl pırıl, rengarenk, her zaman temiz ve düzenli kıyafetlerin içinde bir prenses değil bir mahkum dolanırmış, çok yalnızmış bu hayattan çok bunalırmış.

Neyse canım, bize ne. Orası kendi bileceği şey!

Ohenesburgen'e gittik geçen, çok kalablıktı

| | 3 yorum
Ben üşenirim kendi blogumu baştan okumaya. Allah nazarlardan saklasın tü tü tü, kırkbinkere maşallah!

Close to the Flame

| | 0 yorum
Sevgili Balık Burçları,

Kendinizi düş kırıklığından, umutsuzluktan, stresten sakının pliğs. Kızartma, kırmızı et türü şeyleri bol tüketin, cips kolaya ayılın bayılın. Size acıbadem getirecek adamın kulu köpeği olun. Çikolata çiçekle gelecekse eğer, yıkanmayın saçınızı taramayın öyle pis pis bekleyin.Zira dönenceniz ayla çakışıp, venüsü teğet geçip rahmetli pülütoyla aşk yaşamakta. Bol bol para harcayın, rahatlarsınız. Ama ramazanda paylaşımcı olmadığınız için Allah'tan bereket beklemeyin. Bir de bu tür safsatalara inanmayın, ben hayatta fala inanmam, en önemlisi asla fal baktırmam.

Sizi seven sevgiliniz,
Başak Burçları...

I don't believe that anybody Feels the way I do about you now

| | 0 yorum
lay lay lay ... acıkıyorum çok, kılımı da kıpırdatmak istemiyorum. Obezistan'da görüşürüz, el salla!

Netherland

| | 0 yorum
Böyle bir tren ama dışı ne renk göremedim. İçi bir değişik, belediye otobüsü gibi dizilmiş koltuklar. Ama daha seyrek. Camlar oldukça pis. Almanya civarındayız ama trende herkes Türk. Tanıdığım herkes Almanya civarlarında iniyor, vagona şişko şişko hanımlar biniyorlar. Hepsi de ter kokuyolar. Kafam allak bullak, neden Hollandaya gidiyorum, anımsamıyorum bile. Hangi durakta inicem, kimi görücem, nerde kalacağım? Tek bildiğim param olduğu, akıllıca harcarsam beni rahat ettirecek kadar çok param olduğu. Ama aklımı yitirdikten sonra paranın Allah belasını versin diyorum. Veriyor, sabahın 9 unda annem terası yıkıyor, uyanıyorum. Suyumuz az diyorum! Çamaşırları sana asayım istersen diyor. (aslında demiş, ben ne dediini pek analmadım.)

İneceğim durağı biliyormuş ,sölememiş. Küselim mi ona? İnsan bir rüyamıze girer, artık en fazla ak sakallı dede olarak.

charisma is the key to opportunity

| | 0 yorum

~~~~~~~this is not for idiots~~~~~~~~

Bir çok şeyin hesabını yapıyor olabilirsiniz. Hesaplarken hatalarla boğulabilirsiniz, ama geri dönemiyorsanız, evet evet, b.ku yediniz!

+ Afiyet olsun.
-Ziyade olsun.

Beni düşünme, beni düşünme, beni bir daha asla düşünme!

| | 0 yorum
Seni tılsımlar korusun, april oneil'i ninja turtles.
Bilirim en sevdiğin cips de ruffles.
O gün bu gün derim ben hep;
Ya star bucks ya da waffles
Gaybana geceler oyyy...

Ice Ice Baby

| | 0 yorum
Dım dım dım dım dınınını dınınını..

beep beep beep be beep..

Gün doğarken açacağım gözlerimi. Tanyeli kamaştıracak, parmaklarım çapaklarıma takılacak. Yataktan usulca süzülen çıplak ayaklarım, miskin miskin terliklerimi arayacak. Üstümden attığım yorganım yerini usulca bir ürperti alacak. Banyonun yolu ezberimde, zihnim zorla, yarım kalan rüyamı tamamlayacak.

Buz gibi su kendime getirecek beni. Diş macunun acılığı genzimi yakacak. Ve bir yandan saate takılacak gözüm, saç tokalarımdan biri gelip başıma konacak. İdrakim açılınca benliğime bir panik hakim olacak. Sokaklar, taşlar ayaklarımın altından akacak.

Sonra sıcacık bir araç, hafif rahatsız bir koltukta bu vücut tekrar uyuya kalacak.

Çok sıkıldım evde oturmaktan. Çalışmak istiyorum artık. Biliyorum her gün bunlar olacak ama o işin tek zor kısmı. Bu kadarcık kusur ve kadı kızı...

Symphony of Destruction

| | 0 yorum
Hiç yaptığınız hataları kabullenmezseniz, bir gün yaptığınız büyük bir hatayı size zorla kabul ettirirler. İşte o zaman kendinize gelemezsiniz. Ama başından beri hatalarınızdan ders almayı biliyorsanız, belki o büyük hatayı hiç yapmayabilirsiniz. Ve bu büyük hatayı kabul eden değil, kabul ettiren tarafta olursunuz. İçim çok rahat. Çok şükür.

Yo, watch the way I navigate - Hahahahahhaa

| | 0 yorum
Quote'ların ustasıyız, link vermenin hastasıyız.

911

| | 10 yorum
call the police make me arrest
i am the only one who deserve respect...
Aaaahhhiyyyaaaa Ahhhayayayayay Aaaahhhiyyyaaaa Ahhhayayayayay

Eskiden okullar olmayınca ya usta kalfa ilişkisi ile meslek edinilir, ya da konu hakkında en çok kitap okuyan mesleğinin ehli bilinirmiş. Şimdi ya öyle mi her şeyin okulu, hiç olmadı sınavı, belgesi var. Beleşe iş yapmadığın sürece kimse sana sertifikayı sormadan güvenmez. Ama eğer paran ve şöhretin varsa, insanın malına ve canına kastetmeyen mesleklere sahip olabilirsin.

Bir şey yazmazsın yazarım dersin. Televizyona çıkar insanları önce kavga ettirir, ardından da sinir anında iki dedikodu doğrulattırır ben gazeteciyim dersin. Ağzım açık kaldı, yüzüm kızardı bunu görünce. Ablamın alakası yok, ki azıcık farkında sanırım, televizyoncu gazeteciyim diyor.

Bakın
arattım, sadece bir lafını bilmez arkadaştan başka hanım efendinin ismi ile "gazeteci" kelimesi yan yana geçmemiş. Hatta bir de birlikte aratalım ve sonuca bakalım.

Laf ola beri gele. Ben de prensesim. Çıkımıyor google da pek ama, sorun linux aleminde prenses var mı diye. 3-5 kişi var der herhalde :P.

Neyse magazin şeysi gibi oldu, abla sallamış onu diyecektim. Yoksa ben "A'dan Z'ye C"yi bilirim, gerisi yalan.(Kapağı değişmiş aboo..)

Nothing's like it appears

| | 2 yorum
Birbirimizle daha çok zaman geçirebilsek, birbirimize karşı daha sabırlı olabilsek keşke. Kendimize de aynı zaman ve özeni gösterebilsek, dinleyebilsek içimizden geçen sesleri. Hayatı soluk soluğa yaşayalım, her kaçanı yakalayalım derken, nelerin üstüne basıp geçiyoruz bir görebilsek.

Pişman olmaya da vakit bulamıyoruz. Mutsuz değiliz sanıyoruz bu yüzden fakat, mutlu da olamıyoruz. Uyuyup dinleniriz sanıyoruz, rüya bile göremeyecek kadar meşgul bedenimizi ve ruhumuzu yalnızca ertesi güne hazırlıyoruz.

İnsanların kıyameti için bir çok şey yazılır. Ben pek araştırmam, bilmem bu konuları. Yalnız bir arkadaşım, kıyamete yaklaştıkça günler kısalacak, 24 saat insanlara yetemez olacak demişti. Günlerin, saatlerin farklı bir hızla koşturduğu yok da, hayat sadece bana 36 saatlik günleri tanısın diyen çok.

Eskiden acılarıyla, pişmanlıklarıyla büyürmüş insanlar, şimdilerde eğlencenin peşinde yıprattığımız bedenlerimiz olgun gösteriyor, aslında hiç büyüyemeyen bizleri.

1 yaş büyüdüm diye getirmedim bunları aklıma. Zaman bu yaşıma kadar bana hep çok iyi davrandı. Elbette zaman tutarsız, yazgı değişken. Ama, insanın aklına yaşamadan gelmiyor böyle şeyler. Bazen de okumadan.

Neyse, ilişkilerimize ve kendimize zaman ayıramıyoruz, bir çok şeye vakit bulamıyoruz. Belki ilahi kıyamet böyle yaklaşacak, ama bundan önce insanlar kendi kıyametlerini yaratmadan önce en azından bazı konulara zaman tanımalılar diye düşünüyorum. Ve de bunda hiç haksız değilim.

Bir minicik kız çocuğu, bak, duruyor orada, hala

| | 14 yorum

~~~~~Today is my birthday, And I get one every year~~~~~

Demon of the Fall

| | 0 yorum
Çok ilginç bi' şeyler olabilirdi, olmadı. Çok komikti, karnımıza gülmekten ağrılar girdi, diyebilirdik, demedik. Nasıl ama nasıl şaşırabilirdik, biliyor musun, şaşırmadık. Çok kızıp, bağırıp çağırmakta çözüm arayabilirdik, aramadık. Zaten hiç kızmadık. Koşup nefessiz kalabilir, az kalsın yorgunluktan ölebilirdik, ölmedik, yorulmadık. Çok sıkılıp, patlayabilirdik. Çok sıkıldık, sıkıntıdan patladık.

Olsun ama her gün bir öncekinden daha iyi geçebilecekse de geçmeye de bilecektir değil mi? Züğürdün hazinesi teselli havuzunda. Salla oltanı, biraz da gülümse. Hadi sana da rastgele.

The Outsider

| | 0 yorum
İşte yalnızlık böyledir. Birileri hiç istemediği yerlere, sen gökyüzüne bakarken, gidiverir. Bakar kalırsın içerisindeki tek hareketli cismin sen olduğu boşluğa. Soğuk kaldırım taşı ısıtan olur içini, zira sana destek olan bir tek o vardır. Onu seversin.

Kremalı bisküvi çıkar çantandan. İkiye bölersin. Ağzından tatlansın diye kremasını emersin, yalnızken o bile sana zehir gelir. Ruhun sıkılır, için daralır, sessiz çığlıklar atarak kendini dinlersin. Yüzün kızarır hayat defterindeki tüm utançlara, kimse göremez. Yalnızlığın zaten bir burasını seversin.

Bir de kendini çok seversin yalnızken. Kendine sarılır, kendi yüzünü seyredersin. Hayır, kesinlikle sırf yalnız olduğun için değil, sevgin boşa gitmesin diye hak edene verirsin.

Tabi hala küçük saf bir kızsan, yalnızca gideni özler, gelsin diye beklersin.

Yalnızlık böyledir küçüğüm, durmadan kalbini dinlersin.

Poison Girl

| | 1 yorum

~~~~~~~~~~Love's heart is dead for me and my poison girl in this poison world~~~~~~~~~~~

And Justice For All piiiiğs

| | 0 yorum
Sıcak mıcak tamam anladık da bu sulu beyin halleriniz çok fazla sürmedi mi sayın yetkililer. Kalıcı hasarı var bunun, evden çıkmayın, klimayı açın, beyin cimnastiği olsun diye kitap okuyun, bulmaca çözün.

Crazy Horse, Paris, France, forget the names, remember romance

| | 2 yorum
Sen gönlümde, hımmmm, dolaştın ya.
Artık çıkmazsın içimden, ya da ben çıkarırım.
Oooo, gerçekler, akıp gider, hayal gibi
Oooo, sen ve ben, gidiyoruz, hayallerin gerçek olduğu yere*

*My Chemical MAVİSAKAL

I like rusty spoons

| | 0 yorum
Ben dönyanın en gözel karısıyam dedü dedü, bağlayıverdiğim yerden uçtu gitti benim salata parmaklı sırığım. Geçici bir durumdur, bu kadar erken terketmez dediydim ama bastı afedersiniz k...ma tekmeyi, tatilden döndüm bakın, hala gelmedi.

Ben böyle olsun istemiyordum ama çok enteresan. İlginç hatta inanır mısın şaşkınç. İnanmayın yok böle bi kelime. Ama TDK'ya "Yapalım mıııı ciciiimmm?" , diye sorsan wallahi yapar.

Çok güzel bir kitap okudum o kadar güzel ki anlatamam. Yazarımız Marcel Proust. Önce bi anam ağladı kim kiminle nerede nasıl çözene kadar. Sonra tam konuyu kavradım, heycansız şaşkınçsız (bööö, çok uyduruk yaaa) bitti.

Proust gibi söylemek gerekirse;

Kitabın, kitapların parşömenlere yazıldığı zamanlardan kalan yoğun emek kokusu yayması gibi aynı eski aromaları sıcak yaz meltemleri ile dağların arasından süzülerek burnumuzun koku almayla görevli, süt içtiiim dilim yandı amanın amanııın, bir yar sevdim eller aldı, dokularına işlerken, kitap zaten mme de crammer ve m de charlus'un mutabık olmuş olduğu olguları doğrularcasına, olağan akışa en ufak kıpırtı katmaksızın bitivermesi beni büyük annemin ani hastalığının, yıllardır onu sapasağlam görmeye alışmış beni, inanılmaz derecede şaşırttığı gibi şaşırttı ve kokusuz bir güle konan zavallı arının uğradığı gibi bir hayal kırıklığına uğrattı .

Ve inanır mısınız, ben yine emeğe saygılı bir şekilde gittim bu kitabı efendi efendi kitapçıdan aldım. Süper sonic zengin bir insan olduğuma kesinlikle inanmazsınız ama öyle, daha az para vermek için yayıncısının kitap evinden aldım.

Çalmayın, çaldırmayın kardeşlerim. Çok zorda kalmazsanız fotokopi çektirmeyin. Daha az starbucks'a gidin, daha az mojito için, benim gibi kontöre para vereceğime kitaba veririm deyip telefonunuzu atın , emeğe saygı duyun.

Bu emeği merak edenleri illaki kitap yazan arkadaşlarımdan biriyle tanıştırabilirim. Ya da gitsin Orhan Pamuk'a çarpsın ne biliimm. :P

Elma dersem çık, Armut dersem çıkma

| | 0 yorum

Nea, üzüm mü?

(fısıltı: elalem almış, sen benden köşe bucak kaç, evi talan ettim, yine şeytan züppesiyle mi kaçtın bacaksız?)

Kötü olmak geri getirir mi seni bana?

| | 0 yorum
Şimdi bana yapılanlara bir bir misilleme yapsam yeniden kıymete biner miyim acaba. 5dk önce dünyadaki birinci önceliğiniz olan beni 5dk sonra silebiliyorsanız, siz mi iki yüzlüsünüz, ben mi 5dk da dünyanın en kötü insanı olmayı becerebiliyorum.

Hayat bana karşı çok daha adil olmak zorunda.

afiş-denemesi

| | 0 yorum

Lady in a blue dress

| | 0 yorum
Ne zamandır İstanbul'da olduğum için buraları yalnız bıraktım. Aynı yalnızlığı kendimde hissedemiyorum. Fiziksel olarak terk edilişler uzakta kalışlar yaşasam da manen yanımda olanların sevgisini hiç bu kadar güçlü idrak edememiştim. Bu inanılmaz güzel bir şey.

Yatmadan önce dişlerinizi fırçalayın ve sevdiklerinizin yüzlerini birer doz hatırlamayı unutmayın.

Öptüm tschüss.

Wrong Way

| | 2 yorum
üffffffffffffffffffffffffff!

Derler ki ; Bir yerden sonra acımaz daha fazla

| | 2 yorum
Ne olur, aç kapiyi
Yine tat yüregim aciyi
Yenildik mi biz maziye
Aç kapiyi
Darildik kendimize
Ucu yanmis resmimize
Kaybolan ümidimize
Gençligimize


Yanarim, yanarim
Ne yapsam yanarim
Ah gecelerin hesabini
Kimlere sorarim


Gecelere sor beni
Gün dedigin nereden bilir ki halimi?
Yalnizliga sor beni
Yalan asklar anlatamaz ki halimi *

Pride and Prejudice'i seyrederken gurur ne büyük aptallık demiştim. Kazın ayağı hiç de öyle değilmiş. Ya da insanoğlu gerçekten aptal.Haha, ben de aptalım. Ay ne zormuş bunu kabul edebilmek.

Neyse özür dilerim. *s.e.

Life on Display

| | 0 yorum
"susma konuşalım dersen ona da evet, ister savaşalım ister barışalım
ister daha uzak ya da yakın durarak sen seç ben uyarım aslolan aşktır."*

sıcaklar içimizi de ısıtmıyor malesef. konuşa konuşa uzaklaşır mı insanlar birbirinden. hava gittikçe ısınıyor, ısınıyor, fizik kurallarının aksine geriyor sinirlerimizi. fiziğe ortak sadece pis bir ter kokusu bırakıyor otobüslerde, inince geciyor. herkes zaten durmadan durmadan duşa giriyor. Duş içimizi serinletmiyor da malesef.

Ne yazık bize, öyle oturduğumuz yerden kaka hayat üstümüze üstümüze geliyor. küstah değiliz hiç birimiz, yanlış anlaşılmalarımız boktan crc uygulamalarından :P. kimse işini beceremiyor mu canım g.t kadar dünyada ehuehe.

*sevtap bacım, yoksa erdener abi mi?
| | 4 yorum

Herkes Yanlış Mekanda, Zamanda

| | 2 yorum
Uzatıyoruzzzz, uzatıyoruzzz uzatıyoruzz.

Afedersiniz ama her bi b.ku sakız gibi uzatıyoruzzz.

Çok ayıp bize, koca koca adamlar kadınlar olduk.

Sibelcan returns.

Bir tek seni bana çok gördü bu dünya

| | 0 yorum
Sen uyurken ben uyuyamıyorum, düşün bakalım hayat ne kadar adil.

Not the Doctor, "shoul not be Alanis, should not be"

| | 0 yorum
"Hayat ne garip, vapurlar filan..." Bu söz nasıl ünlü oldu bilmiyorum. ilk anlamamıştım ama, hayat garip, cidden. Vapurlar falan...

Gidene selam olsun, gittiğin yerden beni gör. Bil, kalanlarının mutluluk bekçisiyim ben!

Yokluğunda Kaç Damla Gözyaşı Eder Adın?

| | 1 yorum
Hayranlık bitince aşk da bitiyor. Çok büyük aşkla heyecanla başladığımız ilişkilerimizde zamanın stresiyle kör olan gözlerimiz artık eski güzellikleri göremez oluyor. Zihnimiz bulanıyor, yüreğimizdeki yeri toz tutuyor.

Artık ilişkilerin büyük çoğunluğu hayallerimizde sürüyor. Ne isteklerimiz yüzyüze söylenmiş sözlerle vücut bulunuyor, ne de bazı şeyler online satırlarımızda söylenebiliyor.

Zaten insanlarımızın bir kısmı da online aşık oluyor, aşkları online iken sönüyor.

Ben bir şair gibi hep ulaşılmaza gerçekten aşık olmayı seçtim. Çünkü ulaşınca vazgeçemezsen buna artık karasevda deniyor. Karasevdalar çoğu zaman acı veriyor.

Bazılarımız buna çözüm olarak sadece kendini seviyor.

Gölgeye Benzet Kendini Danset

| | 0 yorum


Çocukluğumuz sokaklarda geçti. En güzel kahramanlıklarımızı hep sokakta yaptık. Kendimizi küçükken çok önemli hisedebileceğimiz yerlerdi sokaklar. Küfretmeyi, kavga etmeyi de oralarda öğrensek de hayatımızda önemli bir parçaydı.

Bu gün düştüğü durum ise tam bir prestij felaketi. Sokakta yürüyor olmanın bile bir eğlencesi, bir çekiciliği kalmadı. Bir mekanda oturmanın keyfini bir çoğumuza vermiyor. İnsanlar sokaklara ya mecburen iniyorlar ya da tenezzülen. Peki nerden?

Radyoda bir haber duydum, "Kadir Çöpdemir seçimin nabzını tutmak için sokaklara iniyor.". Dedim acaba "Nereden iniyor?". Ardından Ali Kırca buyudu, "Canımın içi başbaşbakanım sokağa indi, mantı yedi.". Haber görüntüleri girmeden hemen bir sn Deniz Baykal'a sordu, "Siz de sokağa iner misiniz?".
"Estagfurullah" , dedi, Ali Kırca anlamadı. Görüntüleri ağzı kulaklarında izledi, ardından sordu; "Sizde mantı sever misiniz?". sn Deniz Baykal usulca "Severim.", dedi. Zira konu şehitlerdi. Onlarca şehit anası şimdi gözyaşı döküyorken canı Ali Kırca için illa mantı istesindi. Peah.

Sokağa artık iniyorlar, fikirlerimizi öğrenmeye tenezzülen. Çünkü, malesef, onların aşşağılık müşterileri bizleriz. Sabunla 40 kere yıkadıkları paralarımızı şehit kanıyla, karalarla allayıp, pullayıp kullanıyorlar bazıları. Sonra da arada bir bize soruyorlar, "Hangi seçimi yapcaksın, niye?"

Benim yanımda benimle beraber durabileni seçeceğim, güzelim. Sen hiç o irtafahen yüksek yerinden tenüzzül etme. Ben burdan gerektikce yazarım sana, bende sokaktayım bende halkım.

Pek yakında

| | 0 yorum
renkli rüyalar oteli...

You better watch your step

| | 0 yorum
Bi hata yaparsın dürüverirler defterini, olmaz eskisi gibi. Amma nefret ederim ben böyle şeyden aa. Ne çok insanı ne çok hatayı affetmişim halbuki. Anlamıyorum sizi insancıklar, ki ben çok düşünceliyimdir, aranızda bana bile kızabileniniz var ya, gerçekten ben anlayamıyorum sizi.

Ve de ilginçtir herkes beni anlıyor. Vallahi bak, ulan bi tane "senin sağın solun belli olmaz" diyip de beni çözememiş insan görsem öpücem. Aaa olmaz, öpjemmm.

:'(

| | 0 yorum
What the fuck is wrong with me
Don't fit in with anybody
How did this happen to me?
Wide awake I'm bored & I can't fall asleep
And every night is the worst night ever


I'm just a kid
And life is a nightmare
I'm just a kid
I know that it's not fair
Nobody cares cuz I'm alone and the world is
Nobody wants to be alone in the world *

*sp

tomorrow comes today

| | 0 yorum
"Baba ben derviş miyem, hırkamı giymiş miyem?
Ben sevdim eller aldı, yoksa ben ölmüş müyem?"

Sen Gelmeliydin Benimle

| | 0 yorum

Hem ilk hem sonmuş gibi
En güzeli oymuş gibi
Bunca yıl beklemiş gibi
Beklediğime değmiş gibi
Ben ona resmen...

Cesur musun, gözünü kapadığında?

| | 2 yorum
Hayal kırıklıkları ile doluyor bir gün kalbiniz. O kadar doluyor ki inancınızı bir köşe de sıkıştırıveriyor. Hayata karşı inancını yitirmek buna deniyor.

Uzaktasın, uzaktayım, ve gittikçe de uzaklaşıyoruz. Bana yaklaşan onca hayatı kenara itiyorum, sırf sen gelesin diye. Gelmiyorsun, yabancılaşıyoruz iyice.

Küçük bir kızken en çok ip atlamayı severdin. Bazen uzaklaşır bazen yaklaşırdı. Bazen suratıma çarpar bazen beni düşürürdü, ama oyuncağım hiç yanımdan ayrılmaz hep çevremde döner dururdu. Cantama girer, dolabımda uslu uslu otururdu.

Dün Fatih ilişkiler psikolojik savaşa dönüştü dedi. Gerçekten öyle. Kendini erke ulaşılabilir kılıp, erk sahibi olmayan basit insanlara da fazla ulaşılabilir kılmama.. Böyle kıçını yırtarcasına bir çaba. Çok saçma aslında bunlar. İyiliğine güvenen bir insanın neden kendini değiştirme gibi bir isteği olsun ki. Hayatta her şeyden en iyi şekilde faydalanabilmek için katlanılan bunca şey ne kadar samimi?

Uzaklaşıyorsun benden, uzaklaşıyoruz birbirimizden ama sırf yukarıdaki nedenlerden. Başka bir şey kesinlikle değil.

İmza
--BEN--

İski Baba Aski Baba Ben Aptalım Hani Bana Suuuuu!

| | 0 yorum


Araba, halı yıkayan arkadaşların fırçayla olan münasebetlerinin artmasını diliyorum. Hadi, lütfen, daha bir samimi olun. Poz verin, çekiyorum.

Kesin ulan suyumuzu, Allah canımı alsınki biz aptalız. Sen bu işe bir el at, ben söz anamı da alıp gideceğim.

Yalnızlıkla aldatırız, susarak, birbirimizi

| | 2 yorum
Hayatta tutturulması gereken bir sürü denge var. İpte ayakta kalana kadar düşüp düşüp kalkmak çok acı veriyor insana. İpe çıkmayı redderseniz de sahip olmak istediklerinize asla erişemiyorsunuz. Bazen nerde olursanız olun, sizin olmayacak şeyler de var tabii. O denge de bunları da bir tarafınıza koyuyorsunuz, deniyor ya , işte böyle ayakta kalıyorsunuz.

Onu bunu yapsam da en nihayetinde istediğim bazı şeyler asla gerçekleşmeyecek. Buna da karşılık gelecek bir şeyler yok bence hayatta. Yukardaki paragraf tamamen zırvalama yani. En kıymetlinizin karşısına dünyaları koysanız denge falan sağlamaz ki.

Hep bazı şeylerin mucize olduğundan bahsederdim. Demekki bir çoğumuz düşüp düşüp kafamızı yarıyoruz ama buna aldırmadan yaşayabiliyoruz. Ben o kadar tıkayamıyorum kulaklarımı hayata. Her düşüşümde acımın yanında onlarca sesi bastıramıyorum. En önemli işimin arasında kalıveriyorum. Düşünmeden edemiyorum ki zaten hiç bir düşünceyi de kafamdan hususi kovmuyorum.

Hayallerimden uydurma bir dünya kurup içine oturmak istiyorum. Aklımıza ilk olarak bunu en iyi delilerin yaptığı geliyor. Aslında bunu bir çok kişi yapıyor. Çok daha mutlu olabilmek için aklımı kaybetmeye razıyım ben. Onu asla kazanamayacaksam, kaybetmiş olmayı unutmak kesinlikle daha iyi.

Hadi diyelim, yedik 3 kuruşluk 32 gram kuş beynimizi peynir ekmekle, başka hiç bir şey zor olmayacak mı? Olacak biliyorum. Deli olmadığım gibi malesef aptal da değilim. Ama daha zor olmayacak. Bir şeye gerçekten büyük bir tutkuyla aşkla bağlıysanız ve onu asla elde edemiyeceğinizi biliyorsanız, işte asıl zorluk buna katlanabilmeye çabalamakla geliyor. Gerisini de bir kaç atacık bile başa getirmiş çekmiş.

Ablam bir deliden bahsetmişti. Tüm gün buna gelinlik yakışır buna gelinlik yakışmaz hesabı yapan. Yakışanı buldukça ne mutlu oldugunu bir tahmin edin. Eline mutlu olabilmek için ne çok fırsat geçtiğini...

Zaten hiçbirimiz çok akıllı değiliz. Bence bundan sonra kalanı da kaybetsek daha mutlu oluruz. Bi an önce vatana millete hayırlı birşeyler yapıp, bana çaya gelin. Delirmek, delirtmek için çok güzel formüllerim var. Paylaşmaktan memnuniyet duyacağım.

Öperin.

Sweet Girl

| | 2 yorum
O çok özel biri. Doğum günü de bir o kadar özel bizim için. Mutlu yıllar şeker kız, seni seviyoruz.Biz kim miyiz. Şu, bu, bir de ben.

Not: O yanındaki delikanlı da bizden :).

Öperin tatlı yanaklarından en güzel night'im, en tatlı fairy'im.

Hate to say I told you so

| | 0 yorum
Eskiden okurlardı, şimdi dünya resimlerine bakıyor. Yorum falan hakgetire. Demekki içimiz boşalmış, dükkanı kapatalım gidelim artık!

Wether You Fall

| | 0 yorum
Bazen aklımı kaybetmeyi çok istiyorum. Sınırsız isteklerimle başka türlü başedemeyeceğim. Filmlerde aklını kaybetmiş, isterik kızlara çok özeniyorum.



Bu arada doğrusu isterik mi histerik mi diye düşündüm. TDK'ya bakayım dedim. Aman Ya Rabbim, ne büyük hata... Histeriğin anlamı isterik, isteriğin histerik. Siyasetin anlamının politika, politikanın anlamının da siyaset olduğunu keşfetmemden sonra ikinci büyük şokum. Sağ olasın TDK, neşe kaynağımsın.

Herkes uyudu. Ben sebepsiz yere sırf biri istedi diye uykusuz kalabilirim. Belki ister diye bile kalabilirim. Belki ben de isterim. Neyse ben kimseden birşey istemem aslında. Yapınca cok gelir, yapmayınca eksik.

I am not a pretty girl, that's all!

Shake Ya Ass

| | 0 yorum
Nazlı olmak kötü. İnsan kendi iradesine müdahele edebilir, bakın bana diye sallarken, zayıf, uyuz birşey oldum. Aman istemeyerek bir yemek mi yedim, midemde tutmak ne mümkün. Üşüdüm mü, akınız sevgili sümüklerim. Azıcık gürültü mü oldu, çalın bütün kafamdaki canlar, vur davulcu gözüne gözüne. Hayır saçları ıslak evden kesinlikle fırlayamazsın, izin vermiyorum efendim.

Şey yazıyor,

... They say nice girls don't swear...

Öyle olmasa ben diyeceğimi bilirdim zaten. Hıh! :(

American Idiot

| | 0 yorum
Kendine kimseleri denk göremeyen insanın düşünce canı çok acır. Allah düşürmesin.

Canının acımamasını istiyorsan insanlara güvenmesini öğreneceksin.

When I Come Around

| | 1 yorum
Şişman olsam aynen böyle olurdum. Şaka maka bi sürü bıcırın yanında yaşlandığımı hissettim. Resimlerde de iyice abla modunda çıkmaya başladım.
Burada da bebişim sarı olmasa anası gibi duruyorum. Ama baksanıza şirinliğine, bu bebiş benim olsun, varsın 30 yaşında göstereyim.

Bi de hastanızız kurbişcik.

Not: İlk foto bozuk değil, ben gerçekten şişmanladım, böhüüüüü :'(

Cherish - vivid girl

| | 0 yorum



................................................. "Allah çirkin talihi versin."...................................................

You Drive me Crazy

| | 0 yorum
+Hanım Aptullah geliomuş çay koy.
-Börek de ediverem mi?
+Ne böreği lan. Çocuğu yolla rakı alsın, içicem.

Kids with Guns

| | 0 yorum
Anlamak mı aklında tutmak mı?

İnsan kendisi için mücadele edenden cok, onun için mücadele ettiğiyle arkadaş olmak ister. Bu mücadelenin en güzel örneği anlamaktan geçiyor. Anladığınız zaman sevmeye başlıyorsunuz. Ne anladığınızın çok da önemi olmuyor. Sadece olanları aklınızda tutmanın bir manası yok. Gülerdik eğlenirdik gibi anılar, hatırlandığında içinizi ısıtmıyorsa gereksiz yere zihin yormaktan başka şey olmuyor.

Anlamaktan anladığım değişti. Doğrusu da bu.

Bence...

Konuşabildiğimiz için seviyorum seni
Kavuşmak yasak bize
Yasak kavuşmak

Sen gittiğinden beri
Ve burada sensiz oluşumdan ötürü
Her gece bir ayrı renk
Her gece bir karanlık

Boynum dik sevgilim, boynum dik
Boynum dik sevgilim, lambalarınki eğik*

-Zeka hepimizde var, mühim olan bilgelik. Varsa 200gr kesiver abi.

*Yaşar ne yaşar ne yaşamaz Kurt!

Cahildim dünyanın rengine kandım

| | 1 yorum
Mucizelere inanır mısınız? Ben inanırım.

Günlerdir Vivica'nın yasını tutuyordum. Öyle ağlayarak, zırlayarak değil ama en nihayetinde iki senedir evimde kalıyor. Hem de ona ölümü getiren benim ihmalim olacaktı. Evet, geçmiş zaman kullanıyorum, çünkü Vivica bazı düşünebilen diğer mahluklara taş çıkarırcasına verdiği hayat mücadelesini kazanmış bulunuyor.

Ben ne mi yaptım Vivica'ya? Suyunu temizlerken taşı düştü sanarak, lavabo acıcıyı fanusuna koymuşum. Ertesi gün can çekişmeye başlayınca farkettim durumu. Defalarca yıkasam da fayda etmedi sanıyordum. Vivica hiçbir yere yapışmıyor, yemlerini yemiyordu. Neyse, beraberce verdiğimiz mücadele sonucu, Vivica hayata döndü.

Benim pek, "sorduk mu?" dedirtecek yazılar yazmadığımı bilenler, bunun vicdanımı rahatlatmak için yazılmış olduğunu bileceklerdir. Madem böyle bir yazı yazdım, şunu da eklemeden geçmeyeyim.

İnsanın kişisel günlüğünü ziyaret edip, hakkında kötü dileklerde bulunmak nasıl bir ruh rahatsızlığına tekabül ediyor bilemiyorum. Biraz inancı olan bir insan, kötü bir dilekte bulunurken kendi başına geleceğinden korkar diye tahmin ediyorum. Burda kimsenin inancını sorgulamıyorum. İnsaniyetini de... Sadece şakayla karışık aynısını dileyen bir cevap vermiş olsam da durumun hiç de aslında öyle olmadığını açıklamak istiyorum. Dilerim uzun uzun seneler yaşarsın sen.

Vivica öldü

| | 2 yorum
Vivica öldü, içimde...

Sweat Dreams

| | 0 yorum

Herkese iyi uykular :)

Rushmore Walk Away'

| | 0 yorum
Aşk için alışkanlıklarımızdan vazgeçeriz, evimizden vazgeçeriz, ailemizden vazgeçeriz, hayatımızdan vazgeçeriz. En önemlisi aşık olduğumuz insandan vazgeçeriz. Evet evet, doğru okuyorsunuz. Gerçekten aşıksak o mutlu olsun diye hayatta ki herşeyden geçeriz. Kimi zaman onu mutluluğa kendi ellerimizle teslim ederiz.

Her halükarda sevmek, sevebilmek inanılmaz güzledir. Sizi de güzel kılar. "Bir tek aşk için varsan eğer, önce bir bak yukarıya! Allah severken tutar elinden bırakmaz , Sevmeyi bilirsen, aşkını beslersen, dertler iz bırakmaz" der Pamela. Sözünü de kim yazdıysa... Bu yazıyı okuduğunuzda evet bu bastıbacak kız sonunda beni de anlatmış diyorsanız, gidin aynada güzelliğinizin tadını çıkarın.

Sevgiler.

One Step Closer

| | 0 yorum
Zayıfların sevmek için bahaneleri, güçlülerin ise gerekçeleri vardır. Arkalarında durabilecekleri gerekçeleri... Bahanelerse çabuk değişir.*

Çok güçlü insanlarında bahaneleri vardır. Güç, kudret doğuştan gelmez. Ve üstünüze binen her yükü altında ezilip kalmamak için bir şekilde desteklemek gerekir. Güçlü olmak yorulmaya gelmez. Yorulduğunuz bütün dünya başınıza yıkılıverir.

Ben iki şeyi kullanıyorum daha güçlü olabilmek için. Aşk ve vahşilik. Doğal olmayanı kaldırmıyor bu ikisi çoğu zaman. Sonucunda da hırçınlık çıkıyor ortaya. Çok üzüyorum bazılarını. Çok üzülüyorum.

Bazen arkadaşlık kurmayı bile beceremiyorum. Garip bir dünyada yaşıyoruz. Gittikçe de daha bir garipleşiyoruz. Allah'tan çok uzun değil insan ömrü.
*murimungo (murathan mungan)
| | 0 yorum


Down By Law

| | 0 yorum
Göte gelenler...

Yagmur var İzmir'de. Bir sıcak oluyor hava bir yağışlı. Hep de benim kuaföre gideceğim günleri buluyor mübarek.






Hehe gördünüz olmuyor. Yazamıyorum, ay şekerim şöyle işte böyle gibi hayat memat meselelerini. Küçükten ,not olarak bile alsam, her kağıt parçasını annem okuduğundan, çantalarımı, kitaplarımın arasını, defterlerimi didik didik ettiğinden, günlük tutamam. Allahtan blogumu henüz keşfetmediler. Bir şüphelensem yakarım buraları, bir an düşünmeden. Dünde birini kırdığımdan buraları yakıveresim geldi ama artık dert değil. Tevekkeli iyi çıktı, en ufak bir merhamet göstermeksizin yüreciğime su serpti, neyse, geçelim.

Rain like an evil enemy attacks the main street. Resmi bulduğum yerde böyle yazıyor. İnsanlar selam verse bu ara bana öyle geliyor. Hayatta hiçbirşey yetişmiyor ve ben de hayatın hiçbiryerine yetişemiyorum. Tek korkum birileri beni kötü bilecek, sevmeyecek. Bir aşabilsem bunu. Yepyeni bir hayatın hayalini kuruyorum.

Onlara karşı hiçbir sorumluluk hissetmediğim insanlar iyiliğimi suistimal edip beni sürekli istedikleri yöne çekiştiriyorlar. Daha buna ne kadar dayanırım bilmiyorum. Aslında herkes yanacak bir gün, şimdiden burnuma çok kötü kokmaya başladılar. (Alınma üstüne sen değilsin...) Herkeste değil bazıları. Dur dur. Kimse korkmuyor aslında, demin duşta farkettim, kokular benden geliyor, çürüyen benim bedenim. Ayaklarım vücudumu taşımak bile istemiyor, ağrı yaptı mübarekler.

Neyse olur böyle bazen. Bir anda sebepsiz yere çok mutlu olursunuz. Yağmur öncesi sıcağı gibi... Sonra rain like an evil enemy attacks the main street. What a f.cking world this is. Di mi? O da değil.

Herkese selamet diliyorum. Aynı ekosistemde yeni bir mantar türü yetiştirmeyi deneyeceğim. Gözüme görünen en sevimli çözüm en olabilir değişiklik bu şimdilik.

Fight for your Right!

| | 0 yorum



Daha az stres, daha az kaygı... Ya birileri beni ittire kaktıra büyütüyor, ya da tecrübe ile irfan sahibi de olmaya başlıyorum. Aynı zamanda savaşma enerjimi işlere harcamaya tercih ettiğimi görüyorum. Beni de bozdu koca dünya da zaten bekliyordum.

Bir kaç model, bir kaç dış taktikle ilerliyorum pek tabii. Kendi kendime ilerlemek için çok zayıfım. Güçlüyüm, çabuk toparlıyorum ama pek kırılganım.

Hepimizin doğruları arasında iyi insan olmak var, ama kendine iyi ama insanlığa. Amalar yüzünden uygulayamadığımız dürüstlük, alçak gönüllülük gibi erdemler var. Mutlu olmak, mutlu etmek var. Belki bir kaçımızınkin de düşenleri kaldırıp, yardım etmek var. Peki kaçımızınkin de tüm bunların anlamsızlığına birilerini inandırmak var.

Evet, o böyle değişik bir insan. Buna inanıyor. İnanmış olmak için ve birilerine bunu kanıtlamak için değil, buna gerçekten inandığı için. Ona tüm içtenliğimle birşeyler anlattığımda ,çok gerekli gördüğünden değil de ben istediğimden, beni buna inandırıyor. Anlatılmaz bir durum ama hayat onun gözlerinden daha kolay, katlanılabilir görünüyor. Küçük mutluluklarım inanılmaz gelebiliyor.

Hayat çoğu zaman gülüşü kadar güzel :).

Peki o doğruları için savaşmıyor mu? Savaşıyor ama her savaştan zaiyatsız ayrılıyor. İki tarafı da eşit derecede kolluyor. "Ölçü" bunun adı. Ölçülü davranıyor.

Haydi Erkekler Savaşa

| | 0 yorum
Yüzyıllardır patırtılı gürültülü bir şavaş vererek yaşıyoruz erkeklerle. Kendimizi erkeklerin yazdığı romanlarda ki soylu güzeller sanıp, bu yüce mevkiinin karşılığı olarak kölelikle itaat ediyoruz. Arada bir bu uyum ve barış durumunu bozup kuşanıyoruz kılıçlarımızı. Ardından ya boynu bükük savaş alanını terkediyoruz ya da esir düşüp köleliğe devam ediyoruz.



Hiç şikayetçi değiliz bu durumdan. Emin olun ben de değilim. Benden sevgiliye armağan,

Sen yeterki sev kulun olayım
Bir dile bin yıl kölen olayım
Boynuna koynuna dolanayım
Mahşere kadar...*

İadeli tahütlü hediyem ne sen o adreste oldugundan ne de ben yollamaktan cayacağımdan gün olur posta takılır kalır.

*sertab

Batmadık ama su alıyoruz hala...

| | 0 yorum


Biliyorum artık çok zor çok
Kuracak yeni bir hikayem yok
Yine de uğraşıyorum rastgele
Ve eskimiş kelimelerle*

-Bu gün yalnız mısın?
+Hayır
-Evet öylesin
+Belki
-Bak işte yalnızsın
+Hayır
-Yalnızsın işte
+Sen varsın.

Bu ne biçim hikaye böyle?**

*Teoman
**MFÖ
| | 0 yorum
"Dünya henüz oluşmamışken aşk vardı." Bu senelerin uzunluğu ile aşkın gücünü imgeleyen bir anlatım değil. İnanca bağlı, kitap cümleleriden çıkarımsanılmış dogmatik bir olgu hiç değil. Bu utangaç bir temenninin insanı kandırma gücü. Saflık... Ezelden ebediteye uzanışın mütavzı simgesi.

Hayallerimle yaşamak istiyorum. Dünyayı herhangi bir şekilde değiştirmeyeceğim. Dünyamı hayallerimle ya da hayal kırıklıklarımla ebeliştireceğim. Gün gelir ben gideirm,sana yazdığım bu satırlar kalır. Okursun düşüncelerin değişir, banane. Okursun, hayallerim gerçekleşir.

Herkes kaderini mi yaşıyor,inanma buna. İnsan yaşamak istediğine erişiyor, belki fiziken hissedemese de. Çok sevmişim, sevmemişsin ne çıkar. Koyarım ben başımı içimin dizlerine*.

Denizlerin sakin hali dışım fırtınası içimde, tutsak etmem bir dakikalık vuslata kendimi. Güler gezer eğlenirim seninle. Al dolma parmakların senin olsun, dünyanın en güzel gülen gözleri zaten benimle.

Hep mutlu olamaz insan hayatta. Olmamalı. Dışım coşar içim ağlar kime ne. Be giderim aklım bende gönlüm İstanbul'da kalır, iyi bil beni yine de, son bakışın aklıma takılır.

54 days 6 Hours

| | 0 yorum
Geçen gün rüyamda güvenlik stratejileri danışmanı olduğumu gördüm. Bu hep hayran olduğum, mezun olurken diplomamı takdim edeceğim Ahmet Koltuksuz hocamın sahip olduğu ünvanı bir benzeri. Muhtemelen, hayatımda örnek aldığım erkeklerin hepsinin bende bıraktığı izler olmuştur. Misal birisinin gülüşü...

Hayatta hep birilerini örnek almalı insan. Ancak bu sayede birilerine örnek olabilirsiniz. Bana seni örnek alıyorum diyen az cıkıyor. Genelde benden yaşça küçük insanlar. Hayata dikkate alış biçimimde ise yaşça büyüklerden de duyduğum oluyor bu sözü. Bu blog kadar karamsar olamıyorum hiç hayatta. Ya da her daim karanlıkta kalan yanımı el altına, gömlek cebinde gezdirmiyorum diyelim. Onu bir burdayken çıkarıp okşayıp sevebiliyorum. Evet, kötü karanlık şeylerin de kıymetini bilirim.

Hayat her zaman aynı rutinle davranmıyor insana. Aslında ben böyle de kaderci değilim. Ben hayatın rotasın hep aynı nura yöneltemiyorum diyelim. An geliyor yöneltmekte istemeyebiliyorsunuz. Bazen ufacık bir mutluluk anı için huzurunu terkedebiliyor insan. Yoğun olarak bunu tercih etmiş oluyorum. Daha dün saldım elimdeki tüm ipleri, ne biliyorsam onu söyledim karşımdaki insana, sonrasında içimi karartıcak hiçbir söze aldırmaksızın. Biliyorum bu sözler de büyütecek aslında mutluluğumu besleyen o büyük karanlığımı.

Kötü şeylerle de mutlu olabilir insan. Olmayı istemek çok önemli. Demiyorum salak gibi herşeye gülelim eğlenelim. Ama bin hüzün bir sevinci bin kat büyümesine yardımcı oluyor.

Zaten asıl mutluluk ne kadar cok güldüğünüz değil ne kadar iyi gülebildiğinizdir. Hiçbirşey emeksiz hakedilmiyor.

Biliyorum örnek aldığım tüm o erkekler her övgüme emekleri ile sahip oldular. Benim şansıma hep erkekler denk geldi. Belki yitirdiğim bir erkeğin yerine koymaya çalıştığım onlarcası onlar. Tabi bir tanesi olacak diyeceğim senin yerin burası değil. O da olacak inşallah. Sonuç için lazım olan bu sefer benim emeğim.

Black Clouds

| | 0 yorum
Ne var bu karabulutlar dağılsa, pembe düşlerimde ki gibi çok hızlı bir şekilde o mutlu hayata kavuşsam. Ben sana hadi desem, sen bana tamam desen. Tutsan elimi, hiç bırakmasan. En büyük hayalimdi bu yaz evlenmek.

This isn't me, this isn't you. When it's just everyting we do.

Bu arada şaka yapıyorum. Yok karabulut falan gezindiği etrafımda. Gayet monoton bir hayatım var. Aşk, hırs, ihtiras, yok bende. Evrendeki yegane stabil nokta benim, ben.

Ekranın karşısında durdum, öyle sana bakıyorum.

American Dream

| | 1 yorum
Şan, şöhret, para, pul... Bana asla bunlar denk gelmez demiyeceğim. Hayır elbette gelebilir. Kim bilir belki bir gün kafam saksı düşer, anlaşılır birşeyler yazarım ve birirlerinin hoşuna gider. Belki çok önemli biri arabasıyla beni ezer. Ya da bir laf eder ortalağın tozunu attırırım. Olur mu olur. Bir ihtimal...

İhtimaller gerçeğe dönüşsün istiyorsak çabalarız. Bunlar bizim tutkularımızdır. "Tutku", aman tanrım ne ayıp bir kelime. Hele bu tutkular ailenizin isteklerinin önüne geçiyorsa...

Biz küçükken çok şımarmayalım diye her istediğimiz alınmadı.
Biz küçükken çok şımarmayalım diye her istediğimizi yapamadık.
Biz küçükken çok şımarmayalım diye her şeyi düşünemedik, bir arzuya bağlanamadık.

Biz büyüyünce zarar görmeyelim diye herşeyden korktuk. Kediden, köpekten, kuştan, arkadaşlarımızdan, otları kesen, apartmanları boyayan amcalardan... Ağaçlardan, hatta daha önce görmediğimiz çiçeklerden, otlardan... Kesin zehirlidir diye ağaçların meyvalarından...

Biz büyünce zarar görmeyelim diye herşeyden men edildik. Gece dışarı çıkmaktan, erkek arkadaş edinmekten, bisikletle evden çok uzaklaşmaktan, tanımadığımız hatta tanıdığımız insanların arabasına binmekten, arkadaşlarımızda kalmaktan...

En yakın arkadaşımla biraz haya kuralım dedik. Aslında bir çok hayallerimiz var. Ama özellikle ben öyle vahim bir durumdayım ki hayallerimle hedeflerim tamamen birbirlerinden farklılar. Ucundan tutacağım her hayal hedeflerime zıt adımlar atıyor. Aslında olmak istediğim değil, olmamı istedikleri insan olma yolunda emin adımlarla ilerliyorum. Tek kurtuluşu bu dalda da insanlığa faydalı ve çok büyük olmakta bulmuşum, bu gayenin peşinde koşturuyorum.

Ve gençlik elden çok hızlı bir şelikde gidiyor. Tamam hala gencim ama çok ufağım diyemiyorum artık. Ne yaşımı eskiden hayal ettiğim olgunlukta yaşayabiliyorum ne de yapmak istediklerimin onda birini yapcak cesaret ya da çocukluğu kendimde bulabiliyorum. Bu kadar umutsuz muyum? Hayır, elbette değil. Aslında çok umutluyum. Kendi açımdan da yapamayacağım hiçbir şey yok. Bir inek kadar cesurum. Ben küçükken inekler bana çok büyük gelirlerdi.

Bütün bu karamsarlığımın içinden çenemi bir süre kapatmaya ne mi yeter? Bir tatil... Ben hiç çook uzaklara kendi başıma hiçbirşey yapmamaya gidemedim. Hayattan en çok biraz olsun özgür kalabilmeyi isterdim. Aslında en çok bunu istemem ama eminim bunu da çok isterim.

Evet güzel leydim, siz malesef güzel Baudalino kadar şanslı değilsiniz. Ne size herkesi sevme hakkı tanındı, ne sevdiğiniz birşey için elinizde olandan vazgeme hakkı. Her gün günle güzel ruhunuz aydınlanmalı ve her günün sonunda gecenin şerri ile beraber karanlık yüreğinizi kaplamalı. Unutmayın leydim, zevk en büyük günahtır.

Ve son olarak leydim size bir öneride bulunacağım. Kaçın, kurtulun. Arkada kalanları düşünmeyin. Bu başkaldırınızı hazmedemeyip hasta olacak sevgili validenize ben bakarım. Bu nankörlüğünüz yüzünden sizden nefret edecek sevgili kız kardeşinizin de peşinize düşmemesi için elimden geleni yaparım. Eminim arkadaşlarınız da bunu anlamayacaklardır. En iyisi telefonunuzu da evde bırakın. İnanın sadece biraz yalnız kalabilmek, atılmak istediğiniz birkaç küçük macera tüm hayatınızı terketmeye değer. Hem böylece belanızı bulur, vefasızlığınızı ve kalpsizliğinizi pekiştirmiş olursunuz. İmza: vefanıza sahip olmaya nail olamamış sadık kulunuz stephan.

Hadi şimdi git gidebilirsen.

Ve bir dosta not: Eğer gelmezsen öfkeli melekler seni bana getireceklerdir.

All I really want

| | 1 yorum
And all I really want is some patience
A way to calm the angry voice...

Bir zamanlar hepimiz daha sakindik!

Bir kere daha yandım canım ama gördüğüme sevindim...

| | 0 yorum

Uçup giden kuşlarda ararken masum gözleri özgürlüğü, elde edebildiği bir çift küpelik küçük hazinesi avuçlarında, uçusan sarı yapraklardı yaşanamamış hüznü, küçük bir çimen parçası kalmış rüyalarından saçlarında, ve bilemediği bir gürültünün yankısı kulaklarında...

Evet bitiremeyeceksen böyle bir cümleyi bitireme. Yetemeycekse bildiğin üç beş kelime, bırak anlamını hiç dokunamadığın yerlerde yitirsin.

Herşeyi size söyleyemem, ama yazabilirim.

Pride & Prejudice

| | 0 yorum
Artık seninle duramam, bu akşam çıkar giderim
Hesabım kalsın mahşere, elimi yıkar giderim
Sen zahmet etme yerinden, gürültü yapmam derinden
Parmaklarım üzerinden su gibi akar giderim
Artık sürersin bir sefa, ne cismim kaldı ne cefa
Şikayet etmem bu defa, kafama sıkar giderim
Bozar mı sandın acılar, belaya atlar giderim
Kurşun gibi, mavzer gibi, dağ gibi patlar giderim
Kaybetsem bile her şeyi, bu aşkı yırtar giderim
Sinsice olmaz gidişim, kapıyı çarpar giderim
Sana yazdığım şarkıyı, sazımdan söker giderim
Ben ağlayamam bilirsin, yüzümü döker giderim
Köpeklerimden, kuşumdan, yavrumdan cayar giderim
Senden aldığım ne varsa, yerine koyar giderim
Ezdirmem sana kendimi, gövdemi yakar giderim
Beddua etmem üzülme, kafama sıkar giderim

(A. Kaya)

Bu ne büyük gururdur. Ben en çok "Sana yazdığım şarkıyı, sazımdan söker giderim" kısmını severim. Hislerden kurtulmak kolaydır, ama bu hislerinle emek verdiğin bir şeyler yapmak kolay değildir. Ben yazılarımın hiçbirini silemem. Bu gurura bakış açısıyla ilgili. Böyle çıkıp bunları da söylemem. Bitirir, ardıma bakmam, giderim.

We were merely freshmen!

| | 0 yorum
Sakın cahilin yanına
Varma gönül demedim mi
Müşkül olsa da halını
Sorma gönül demedim mi
Ben sana söylemedim mi
...
İpeği düşürdün aşka
Görmeseydi seni keşke
Kendi kusurundan başka
Görme gönül demedim mi
Ben sana söylemedim mi

Kaderin bir rüzgarsa, sen bu rüzgarın efendisisin. Hızını, yönünü tayin etmek sana kalmış. Ve ruhun canına can katansa, sen bu ruhun kölesisin. Kaderini hayalleriyle buluşturmak ya da içinde ki fırtınalara rağmen aynı limanda demir atıp durulmak yine sana kalmış.

Koşarsın kaçarsın da nereye kadar... Nefessiz kalırsın o gri şehrin sokaklarında. Bir cama basar, ya birşey olduysa korkusunu yaşarsın. Önce canın sonra malından ibarettir rüm kaygıların, o an sadece kendi derdine yanarsın. Ama hep derim, en cesur yürek bile yalnız kalamaz bu hayatta, gün gelir mutlaka tutacak bir dal ararsın. An olur kendini en sağlam bilen dalı yine sen kırarsın.

Fedakarlıklar para etmeyebiliyor bu zamanlarda, kimin neyi amaçladığını hiç anlamamış da olabilirsiniz. Ama nezakette kalmadı yine bu zamanlarda acımasız insanoğlunda. Hani demiştim ya "insan yontulamayınca kendini kaliteli kereste zanneder." diye, evet sana tam da bu oluyor. Vurmaya çalıştığım her darbe canını acıtıyor da senden bir parça koparamıyor. Küstahlaşıyorsun, hırçınkaşıyorsun ben çabaladıkça. Silkinip sakin durunca benim hiddetime gülüyorsun, dalga geçiyorsun aklınca.

Samimiyeti bilemeden cıvımış insan evladı, hamurundaki suyunu buharlaştırmadıkça, dışın teknen kadar sert, için hamurun kadar yumuşak kalacak. Ve benim süphelerim samimiyetinle beraber insaniyetinden de olacak.

ps: yukarısı şaka, asla samimiyetimden süphe etme, çok kızsam böyle derdim.:)))))